sen kimsenin sevgilisi olmuyorsun. sen insanların sevgilisi gibi davranıyorsun. belirli değerlerin belirli bir kişiliğin var ama herkese aynı "kız arkadaş" ı sunuyorsun. çünkü hepsine aynı şeyi hissediyorsun.
hiçbir şey!
"belki olur bu sefer" diye başlıyorsun, ciddiye almıyorsun ama ayrılırken bu böyle olmuyor. bir ilişki yaşadığında elinde ayrılıktan başka bir şey kalmıyor, yaşadığın şey sana bir şey katmıyor.
ve her ayrılık seni daha çok yaralıyor.
insanlar, insanların seni terk etmesi değil seni yaralayan, bunu görebiliyorum, seni bir kez daha başarısız olmuş olduğun gerçeği yaralıyor
(ama sorun şu ki başarılı olacağına da inanıyor değilsin ki, biliyorsun sonucun ne olacağını ama yine de yaralanıyorsun, aptal)
ayrılıkları takmıyor olsan sorun değil, ne yapmak istersen onu yap diycem...
ama yaralanıyorsun.
materyalist insanlardan ve materyalist bir yaşantıdan bıktın. sana bu yıkımı yaşatmış şey bütün bunlar çünkü. geçmiş materyalist başarıların var, bu yıkımın üstesinden gelmek için gerçekleştirmiş olduğun.
ama hiç biri umrunda değil.
bilincindense bilinçaltından yönetilmeyi istiyorsun. seni duyguların yönetsin istiyorsun ve karşındaki insan da böyle olsun istiyorsun.
sen karşında olmak istediğin gibi biri olsun istiyorsun.
çünkü sen karşındaki insana göre davranıyorsun ve materyalist olmaktan bıktın. hayatta en önemli şeyin duygular olduğuna inandın sen her zaman.
bu hayalini kurduğun insan vücut bulsun istiyorsun. hayalini kurduğun sen karşında bir sevgili olarak vücut bulsun istiyorsun, ancak böyle yeniden inanmaya başlayabilirsin. aslında senin her zaman istediğin, senin her zaman ihtiyacın olan şey biri değil, ihtiyacın olan şey yine bağlanabilmek, aynı sevinci yaşamak için yine sevebilmen.
bu yüzden onu arıyorsun.