Saturday, January 26, 2008

eski blog

eskiden yazdığım bir blog daha olduğunu hatırladım ve hemen onu buldum. şansıma neredeyse 2 yıldır hiç dokunmamama rağmen silinmemiş ya da herhangi bir şey olmamış, hala pembe pembe duruyor. mr. smith de var!!!
o kadar neşeliyim ki!! (burda bir anime kızı edasıyla gözlerimi kısıp kocaman gülümsedim)
bu blogda da durmasını istediğim bir yazım var, hemen kopyalıycam buraya. gözümün önünde dursun, ben de artık kötü bir kız olmayı bırakıyım diye.

pembeyim ben
ben takıntılı bi insanım!
biri pembe kelimesini bana seslemek için kullanmıyorsa kan beynime sıçrıyo, eğer pembe'yi ya da o pembe olan şeyi çok sevdiğinden bahsederse o kan beynimden uzun süre gitmiyo.
sevmediğim insanlar pembe giydiği zaman çıldırıyorum! sevdiğim insanların pembe giymesi bile bazen çekilmez oluyo
aldığım pembe şeylerden yüzlerce, binlerde daha üretildiği gerçeği beynimi kemiriyo
pembe'yi başka renklerin solmuşu olarak düşünenlere çok ama çok kızıyorum
annemin bana "her şeyin pembe, artık daha fazla pembe bir şey alma" demesinden nefret ediyorum
ve evet her şeyim pembe, zaten her şey pembe olmalı
pembe gözlük de istiyorum
ağaçlar da pembe
sıkılmıycam da pembe'den,
çok değişken bi insanım ama bunca duygusal şey yaşadığım hiç bir şeyden sıkılmam ben!
çünkü pembe giydiğim zaman mutlu oluyorum
o an minicik bi pembe aksesuarım olsa da huzur doluyorum
canım sıkıldığında kafamı kaldırdıım anda bi tabelada veya güneşte veya herangi başka bir insana ait olmayan bi yerde pembe görünce neşem yerine geliyo
pamuk şekerlerin pembe olmasını seviyorum
ve rocco'nun en çok sevdiğim lolipop'u vişnelisi tabiki de
ve çilek aromalı her şeye tapıyorum
arkadaşlarımın bana yaptıkları albümleri pembe cd'ye kaydetmelerini seviyorum
pembe derken dudakların kenetlenmesini ve en sonunda özgür kalmasını seviyorum
ben pembe'yi sanılandan da çok ama çook seviyorum!

No comments: